Abant, Yedigöller

Yaz nihayet geldi. Ortalık iyice ısınmadan gezmeli bir tatil yapalım dedik. Hafta sonu Nokta Turizm'in Abant-Yedigöller turuna katıldık. İnsanlar genelde bu tarz yerlere kışın gitmeyi tercih eder ama bence bu mevsim gitmek daha mantıklı. Çünkü Bolu tepelerinde bazı yerler oldukça serin.

Cumartesi sabahı Beşiktaş'tan yola çıktık. Bolu merkeze ulaşmamız yaklaşık dört saat sürdü. Biz turun ayarladığı Bolu Ortaklar Otel'de kaldık. Otel çok konforlu değil, ancak temiz ve yemekler güzel. Otelden çıktıktan sonra ilk iş Bolu'nun güzel gözlemelerinden yedik. Nerde gözleme, orda ben. Bütün illerin gözlemelerini ayrı ayrı tadabilirim :)


İlk durağımız Yedigöller... Bolu'dan 1,5 saat uzaklıkta, kısmen bozuk ve kenarları uçurum olan yollardan geçiyorsunuz. Adından da anlaşıldığı gibi yedi tane gölden oluşuyor. İsimlerini çok sevdim. Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl. Göller arası küçük patika yollardan geçiyorsunuz. Yedigöller'de kamp kurmak da mümkün. Göllerin tamamını 1-2 saatte gezebiliyorsunuz. Orda yemek yiyebileceğiniz yalnızca bir yer var, o da en sondaki gölün orda. Onun dışında su alabileceğiniz bir büfe bile yok. Hazırlıklı gitmek gerek.








Ertesi gün önce Gölcük Gölü'ne gittik. Bolu'dan uzaklığı 45 dakika. Oraya vardığınızda müthiş bir güzellik, bol kurbağa vıraklaması, piknik yapan bi dolu insan sizi karşılıyor. Burda yemek yiyebileceğiniz hiç bir yer yok, aslında varmış ama kapanmış. Eğer karnınız açsa mangal kokuları başınızı döndürebilir, piknik yapan insanlara gıptayla bakabilirsiniz. Gölün etrafını yarım saatte turlamak mümkün. 
Son durağımız Abant'tı. Abant kocaman bir göl, etrafını turlamak yaklaşık 2 saatinizi alıyormuş. Muş diyorum çünkü biz cesaret edemedik o yorgunluğun üzerine :) Biz bi çeyrek alanı gidip geldik ve onunla yetindik. İsterseniz faytonla ya da tırtıl denilen tren gibi bir araçla da gezebilirsiniz gölün etrafını. Burda en azından yemek yiyebileceğiniz bir iki yer var. Biz ordaki bir otelin restoranında sucuk ekmek yedik, güzeldi. Orda da yine piknik yapan insanlar ve yine onların özendirici mangal kokuları var tabi. 







Şimdi de notlar;

- Doğayı sevenler için ideal bir tur diyebilirim.
- Bolu baya küçük bir şehir. Şehir merkezini yürüyerek yarım saat içinde gezebilirsiniz.
- Bolu'nun çikolatası meşhurmuş. Ben ilk kez duydum. Adı Bolçi. İçinde fıstık, fındık ve badem olanlar var. Güzel.
- Gölcük Gölü, Abant'tan daha küçük ama daha güzel bir yer.
- Haziran başı olmasına rağmen bazı yerler oldukça serindi.
- Yedigöller bir çok yerde gördüğüm müthiş doğa fotoğraflarının kaynağıymış, orayı görünce farkettim.