İtalya gezimizde Roma'dan sonra ikinci durağımız Floransa oldu. Roma'dan Floransa'ya, otobüsle yaklaşık 3,5 saatte ulaştık.
Toskana bölgesinde, Arno Nehri kıyısında kurulu, Rönesans'ın doğduğu yer olarak kabul edilen Floransa, hep anlatıldığı gibi bir açık hava müzesi resmen! Meşhur Medici Ailesi'nin sanata verdiği önem sayesinde bu kadar çok sanat eserini barındıran ve birçok önemli sanatçı yetiştiren bir yer haline gelmiş.
Floransa'da bir günde birçok yeri gezdik. Her yer birbirine çok yakın zaten. Hava sıcaktı ama kesinlikle Roma kadar değildi :)
Floransa Katedrali (Duomo & Santa Maria del Fiore): Beyaz, yeşil ve pembe mermerlerle bezeli, görkemli, dev kubbesiyle adeta bir sanat şaheseri olan bu katedral, tam 140 yılda tamamlanmış. Öylesine büyüleyici ki, sadece onu görmek için bile Floransa’ya gidilir! Katedralin içine giriş ücretsiz. Kubbeye, kuleye ve vaftizhaneye ise biletle giriliyor. Katedral, hemen yanındaki Çan Kulesi ve karşısındaki Vaftizhane ile bir bütünün parçaları gibi.
Kulenin mimarından ismini alan Giotto'nun Çan Kulesi, tıpkı katedral gibi muazzam ince işçiliklerle yapılmış. 414 basamaklı kuleye çıkıp, katedralin kubbesini ve eşsiz Floransa manzarasını görmek mümkün.
Aziz Giovanni Vaftizhanesi: Katedralden çok önce yapılmış, Floransa'nın en eski yapılarından biri. Sekizgen bu yapının en önemli kısmı, doğu tarafındaki bronz kapıları. "Cennet kapıları" ismiyle anılan bu kapılarda kutsal hikayelerin anlatıldığı detaylar mükemmel işlenmiş.
Signoria Meydanı (Piazza della Signoria): Floransa'nın siyasi ve sanat merkezi olan bu meydan, şehrin açık hava müzesi olarak anılmasında en büyük etken sanırım. Palazza Vecchio, Neptün Çeşmesi, Michelangelo’nun meşhur Davut Heykeli’nin birebir replikası, içinde birçok eser barındıran Loggia dei Lanzi bu meydanda.
Meydanın görkemli yapısı Palazza Vecchio (Vecchio Sarayı), Medici Ailesi'nin ilk sarayı. Günümüzde belediye binası ve müze olarak kullanılıyor. Görüntüsü saraydan çok bir kaleyi andırıyor.
Meydanın en sembolik eserlerinden biri ise Michelangelo’nun Davut Heykeli’nin birebir replikası. Orijinali ise Floransa'da Galleria dell’Accademia’da.
Loggia dei Lanzi, üzerinde ünlü heykelleri barındıran, üstü kapalı sütunlu yapı. Benvenuto Cellini'nin elinde kesik Medusa Başlı Perseus'u en bilinen heykellerden biri. Merdivenlerine oturarak bu sanat eserlerini dilediğiniz kadar inceleyebiliyorsunuz.
Ponte Vecchio (Vecchio Köprüsü): Arno Nehri üzerindeki bu köprünün özelliği dünyada sadece 4 tane olan çarşılı köprülerden biri olması. Bir tanesi de Bursa'daki bulunan Irgandı Köprüsü. Köprüdeki renkli dükkanlar, çevredeki evler ve nehirle birlikte seyretmesi zevkli, güzel bir bütün oluşturuyor. Dükkanlar eskiden kasap ve balıkçı olarak kullanılıyormuş. İnsanlar kokundan rahatsız olmaya başlayınca şimdiki haline, kuyumcu dükkanlarına dönüşmüş. Köprüde gezmektense, kendisini izlemek daha keyifliydi :)
Piazza della Repubblica (Cumhuriyet Meydanı): Floransa'nın hem tarihi dokusunu barındıran, hem de modern yaşamla iç içe geçmiş, atlıkarıncasıyla popüler geniş meydanı. Burada güzel restoran ve kafeler mevcut, ancak Floransa'nın çoğu mekanında olduğu gibi fiyatlar yüksek. Hemen hemen her yerde coperto ismiyle bizdeki küver mantığı bir ücret alınıyor. Roma'da hiç rastlamamıştık. Meydanın köşesinde kalan, ünlü sanatçıların gitarlarını ve eşyalarını duvarlarında sergileyen Hard Rock Cafe görülmeye değer yerlerden.
Loggia del Mercato Nuovo: Rönesans döneminde inşa edilmiş, ilk başta ipek ve değerli eşyalar gibi lüks ürünlerin satıldığı bir pazar alanı olarak planlanmış, üstü kapalı, yanları açık bir çarşı. Günümüzde çoğunlukla deri eşyalar ve hediyelikler satan dükkanları var.
Fontana del Porcellino (Domuz Heykeli Çeşmesi): Çarşının hemen yanı başındaki bronz yavru domuz heykeli, Floransa'nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. İtalyanlar bozuk para toplamak için güzel yöntemler icat etmiş :) Bozuk paranızı domuz heykelinin ağzından atıyorsunuz, mazgaldan geçip suya düşerse dileğiniz kabul oluyormuş. Burnunu ovuşturmak da şans getiriyormuş.
Floransa’da pizza ve makarnanın dışında bir şey yemek isteyenler için yerel etlerden hazırlanan T-bone steak iyi bir seçenek. Biz, öğle yemeği için, tur rehberinin önerisiyle Rubaconte'ye gittik. Sıcak mermer üzerinde gelen yarı pişmiş t-bone steakleri istediğiniz kıvama gelene kadar pişirmeye devam edebiliyorsunuz. Minestrone çorbası, fırında patates, et ve tiramisudan oluşan fix menüden aldık. Tiramisu hariç hepsi güzeldi.
Gelatonun keşfedildiği yer olarak anılan Floransa'da, birçok yerde şubesi bulunan, çikolata ve dondurmalarıyla meşhur Venchi'yi denedik ve sevdik.
Güzel Floransa'yı tüm gün gezdikten sonra, akşam saatlerinde Montecatini'ye geçtik. 2 gece kaldığımız otelimiz Grand Hotel Plaza & Locanda Maggiore tam merkezde olmasıyla kalbimizi kazandı. Tek sıkıntı, eski bir otel olduğu için ara ara rutubet kokmasıydı.
Montecatini Terme, Toskana bölgesinde, Pistoia’ya bağlı, kaplıcalarıyla ünlü, sakin ve sessiz sokaklarıyla huzurlu bir kasaba. Otelleri genellikle Floransa’ya göre daha uygun fiyatlı olduğu için, tur şirketleri bu bölgeyi konaklama noktası olarak tercih ediyormuş. Bizim için çok iyi oldu, çünkü İtalya genelinde yediğimiz en iyi yemeklerden birini burada yedik. Ayrıca, 1898'de açılan Fünikülere (Funicolare di Montecatini Terme) gece karanlığında binip, açık kısmında usul usul tepeye tırmanmak da çok keyifliydi. Yükseklik korkusu olanlar için biraz ürkütücü olabilir. Fünikülerle tepeye çıktığınızda Montecatini Alto'ya ulaşıyorsunuz. Yukarıdan manzarayı izlemek için bile tercih edilebilir bir yolculuk. Gece 12'ye kadar yarım saatte bir sefer var. Fünikülere, otelin olduğu merkezi bölgeden yaklaşık 10, 15 dk yürüyürek ulaştık.
Meydandaki sütunlu çeşmesi (Fontana Guidotti), modern kilisesi (Basilica Santa Maria Assunta), nostaljik atlıkarıncası ile küçük ama sahil kasabalarını andıran şirin bir yer Montecatini.
Otelimizin tam karşısındaki hoş restoran Centrale'de güzel bir akşam yemeği yedik. Deniz mahsullü makarnası, pizzası ve dana antrikotu çok lezzetliydi.
Bir şeyler içmek için uğradığımız Bar Condicio, güzel atmosferi, zengin ikramları ve güleryüzlü çalışanları ile favori mekanımız oldu.